Yazar Zeynep Bugay ilk öyküsü “Anne”yi Rarible üzerinden açık artırmaya çıkardı. Son çıkan “Proti Adası’nın Esrarı” romanının da ilham kaynağı olan 2016’da yazdığı öykü, el yazısı metniyle 3 ETH’ye alıcı buldu. Bu da 10.300 dolara denk geliyor. Bugay’ın son romanı yazarken yine el yazısı ile tuttuğu notlar da öykünün yeni sahibine hediye edildi.
Geçtiğimiz gün Ara Güler’in 45 İstanbul fotoğrafından oluşan kitabının NFT’ye dönüştürülmesi haberini yapmıştık. Bu iki gelişme Türk yayıncılığının ve edebiyatının dijitala uyum sağlama konusunda attığı ilk adımlar gibi görünüyor. Yakın gelecekte büyük yayınevlerinin özel tasarım koleksiyon kitaplarını NFT’ye dönüştürebileceği öngörülüyor.
Bugay, dijital imzasıyla bir kişiye özel hale getirdiği öyküsünün gördüğü değerin ardından şöyle bir demeç verdi: “Dijital alandaki her türden yeniliği yakından takip etmeye çalışıyorum. NFT teknolojisi de bunlardan birisi ve NFT’nin sanat eserlerini eşsiz ve tek olarak kimliklendirmesini gerçekten heyecan verici buluyorum. Bu satış ile Türk edebiyatında başlayacak ve yer edinecek olan NFT akımına da öncü olduğum için çok mutluyum. Bu teknoloji ile eserlerin alım ve satım süreçleri, tüm koleksiyonerlerin eserleri saklama koşulları, müzayede uygulamaları, sanatçıların sonraki satışlardan alacağı paylar gibi birçok alanın dijitalleşerek blockchain üzerine kaydedilmesinin farklı kolaylık ve faydalarına günbegün daha çok şahit olacağımıza inanıyorum.
Pandemi süreci ile hayatımıza daha çok girmek durumunda kalan dijitalleşme sürecinin, sanat ve edebiyat dünyasına yansımasına bilfiil katıldığım için son derece gururluyum. Eserimi satışa sunmamın hemen ardından, 1 gün gibi kısa bir süre sonrasında çok ciddi bir rakama alıcı buldu. Güncelliği yakalayan, ilk niteliğinde bir işe imza attığım ve edebiyat alanında dijitalizasyonun ehemmiyetini tüm Türkiye’ye vurgulayacak şekilde öncü olduğum için ayrıca çok büyük memnuniyet duyuyorum. Dünyada emsali olduğundan eminim, örnekler mutlaka ki vardır ama Türkiye’nin NFT ile bu denli kısa bir zaman zarfında, böylesi ciddi bir rakama satılan ilk, tek ve biricik öykünün bana ait olması sebebiyle haklı bir gururu taşıyorum, koltuklarım kabarıyor desem yeridir”
Zeynep Bugay’ın da söylediği gibi NFT teknolojisi, yazarların ve görsel sanatla uğraşan tasarımcıların haklarını “kovalamak” zorunda kalabildiği telif konusunu dijital imza sayesinde koruma altına alıyor. Sanatçılar, bir kopyası daha olmayan eserlerini NFT sayesinde kimliklendirebiliyorlar.
Çok güzel içerikler yayınlıyorsunuz, çok teşekkür ediyorum kendi adıma, gerçekten faydalanmaktayım. Ayrıntılı haberleriniz her zaman özenli ve hızlı paylaşımlar yapıyorsunuz.
Bu yazı için yorumlar kapalı.